Neden Kara Maraş? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Gözünden: İnsan Davranışlarını Anlamaya Çalışmak Hepimizin hayatında bir dönüm noktası vardır, bir seçim yaparız ve bu seçim hayatımızı şekillendirir. Ancak bazen, bir şeyin neden olduğunu sorgulamak yerine, onunla yaşamaya başlarız. “Neden Kara Maraş?” sorusu da tam bu noktada ortaya çıkar. Bu soru, bir şehre, bir isme ya da bir kimliğe olan bağlılığın, daha derin psikolojik süreçlerin bir yansıması olduğunu gösteriyor. İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, bazen bir toplumun ya da bireyin bu tür sorulara nasıl yaklaştığını anlamaya çalışırım. Kara Maraş, tarihsel ve kültürel olarak büyük bir öneme sahip olsa…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kanserin Belirtileri Nelerdir? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerinden Bir Analiz Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıların ve bireylerin hastalıkla olan ilişkisini anlamaya çalışırken, insan deneyiminin sadece biyolojik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir boyutu olduğunu fark ediyorum. Kanser gibi ciddi hastalıklar, bedensel bir mücadele olmanın ötesinde, bireylerin toplum içindeki rollerini, cinsiyet kimliklerini ve sosyal beklentilerini nasıl şekillendirdiğiyle ilgili derin soruları gündeme getirir. Kanserin erken belirtileri, genellikle fiziksel semptomlarla kendini gösterir; ancak, bu belirtileri fark etmek, genellikle toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratiklerle şekillenir. Bu yazıda, kanserin belirtilerini toplumsal bir bakış açısıyla inceleyecek ve bu hastalıkla yüzleşirken cinsiyetin nasıl…
Yorum BırakKalıplaşmış Söz Ne Demek? Eğitimde ve İletişimde Karşımıza Çıkan Dilsel Yapılar Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Dilin Rolü Bir eğitimci olarak, dilin öğrenme süreçlerindeki gücüne her zaman hayran kalırım. Dil, sadece iletişim aracı olmanın ötesinde, düşüncelerimizi şekillendiren ve dünyayı algılamamızı sağlayan temel bir araçtır. Her kelime, bir düşünceyi ve bir bakış açısını taşır; dolayısıyla ne söylediğimiz, nasıl söylediğimiz ve söylediklerimiz, sadece bilgiyi iletmekle kalmaz, aynı zamanda zihinsel yapılarımızı da inşa eder. Bu yüzden dildeki kalıplaşmış sözler, bir anlamda bizim dünyayı nasıl yorumladığımızı ve nasıl iletişim kurduğumuzu yansıtır. Kalıplaşmış sözler, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli etkiler yaratır. Genellikle toplumsal normlardan, geleneklerden…
Yorum BırakGezKanatlan Güvenilir Mi? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikologun Meraklı Girişi: İnsan Davranışlarını Çözümlemek İnsanların neye güvendiğini, hangi hizmetleri tercih ettiğini ve nasıl karar verdiklerini anlamak, psikolojinin en ilginç alanlarından biridir. Çünkü kararlarımız, her zaman mantıklı veya objektif olmaz. Bazen duygularımız, bazen geçmiş deneyimlerimiz, bazen de çevremizden aldığımız mesajlar, güven algımızı şekillendirir. GezKanatlan gibi yeni nesil seyahat platformları, kullanıcılarının güvenini kazanmak için çeşitli stratejiler kullanıyor. Ancak, gerçekten güvenilir mi? Bu soruyu cevaplamak, yalnızca hizmetin sunduğu avantajları incelemekle kalmaz, aynı zamanda insanların güven algısını anlamayı gerektirir. Psikoloji, özellikle bilişsel, duygusal ve sosyal boyutlardan bakıldığında, bu tür platformların güven algısı ve toplumsal…
8 YorumFıtriyye Ne Demek? Farklı Yaklaşımlar ve Anlam Katmanları Fıtriyye… Bu kelime, günlük hayatta karşımıza çok sık çıkmasa da, özellikle dinî ve felsefi bağlamlarda önemli bir yer tutuyor. Ancak fıtriyye, yalnızca bir kavram değil, insanların yaradılışına dair derin bir anlam taşıyor. Bugün, fıtriyye kavramını farklı bakış açılarıyla ele alacağız. Bu yazı, hem objektif bir bakış açısıyla konuyu inceleyen, hem de duygusal ve toplumsal bağları göz önünde bulunduran bir yaklaşım sergileyecek. Fıtriyye, Arapça kökenli bir kelimedir ve fıtratla doğrudan bağlantılıdır. Fıtrat, insanın yaradılışındaki doğal özellikleri ve yaratılış amacını ifade ederken, fıtriyye de bu doğallığın bir tür yaşantı biçimi, hayat tarzıdır. Peki, fıtriyye…
8 YorumGünde 5 Kez Diş Fırçalamak Zararlı Mı? Geleceğe Dair Bir Vizyon Günümüzün sağlık ve hijyen anlayışı hızla değişiyor. Eskiden “günde iki kez diş fırçalamak” neredeyse evrensel bir kuraldı. Ancak şu an, bazı insanlar günde 5 kez dişlerini fırçalamayı alışkanlık haline getirdi. Birçok kişi, “daha fazla fırçalamak daha iyi olur” mantığıyla hareket ediyor. Peki, bu alışkanlık gerçekten sağlığımız için faydalı mı, yoksa gelecekte bu davranışın geri dönüşü olmayan zararlara yol açmasını mı izliyoruz? Gelin, birlikte bu merak edilen soruyu derinlemesine inceleyelim. Günde 5 kez diş fırçalamanın gerçekten bir avantajı var mı, yoksa bu alışkanlık, ağzımıza ne kadar iyi bakmaya çalışırsak çalışalım,…
4 YorumKafatasındaki Boşluklar ve Ekonomik Perspektif: Seçimler, Kaynaklar ve Sonuçlar Ekonominin Temel Prensipleri: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomistler, sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılamaya çalışan bir toplumu anlamaya çalışırken, her kararın bir fırsat maliyeti içerdiğini vurgularlar. Kaynaklar sınırlıdır ve insanlar bu kaynakları en verimli şekilde kullanmak için seçimler yapmak zorundadır. Aynı şekilde, toplumsal refah da bu seçimlerin toplam sonucudur. Fakat, bu süreç sadece ekonomik kalkınma ve ticaretle ilgili değildir; yaşamın her alanında bu seçimler ve kaynak kullanımı daima karşımıza çıkar. Buna benzer bir düşünce, biyolojik yapılarımızı anlamaya çalışırken de geçerli olabilir. Örneğin, kafatasındaki boşluklar, beynin çevresindeki yapılar ve fonksiyonların organizasyonunu etkileyen…
6 Yorumİşeme Refleksi Hangi Sinir? Bir Antropolojik Perspektif Kültürlerin Çeşitliliği ve Bedenin Sırları: Bir Antropoloğun Bakış Açısı Beden, kültürler arası farklılıkları anlamanın belki de en ilginç yollarından biridir. Toplumlar, sadece düşünceler ve kelimelerle değil, aynı zamanda bedenlerini nasıl kullandıklarıyla da kimliklerini şekillendirirler. Her toplum, bedensel işlevlerin farkında olmanın ötesine geçerek bu işlevlere özel anlamlar yükler. İşeme refleksi, belki de bedenimizin en doğal ve en temel işlevlerinden biridir; fakat bunun nasıl ve neden gerçekleştiği, sadece biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve psikolojik bir olgudur. Bir antropolog olarak, işeme refleksinin arkasındaki sinirsel süreçlerin, kültürler arası farklılıklarla nasıl etkileşime girdiğini merak…
4 Yorumİstetmenin Diğer Adı Nedir? Felsefi Bir Bakış İsteme ve İnsan: Bir Filozofun Perspektifinden İstemek, insanın en temel doğasından gelen bir arzu, bir itki ya da belki de bir yaşam güdüsüdür. Felsefi açıdan, istemek sadece bir eylem değil, aynı zamanda insanın varoluşunu ve dünyayla olan ilişkisini anlamamız için bir anahtar olabilir. Her insan, bir şey isteme kapasitesine sahiptir, ancak “istemenin” doğası ve “istemenin” diğer adı nedir? Bu basit ama derin soruya yaklaşıldığında, karşımıza etik, epistemolojik ve ontolojik birçok boyut çıkar. Peki, “isteme” nedir? Sadece bir duygu ya da düşünce mi, yoksa daha derin bir ontolojik gerçeklik mi? Bu yazıda, istemek kavramını…
6 YorumKarakulak Kedi mi? Farklı Bakış Açılarıyla Kedi Dünyasının En Tuhaf Sorusu Bazı sorular vardır ki cevabı ne kadar basit görünse de, içine daldıkça o kadar karmaşık hâle gelir. İşte “Karakulak kedi mi?” sorusu tam da böyle bir bilmece. 🐱 İlk duyduğumuzda “Tabii ki kedi!” deyip geçeriz ama biraz düşününce… Evcilleştirilmemiş, ormanda avlanan, görünüşü bildiğimiz kedilere hiç benzemeyen bu canlı gerçekten bizim “miyav” dediğimiz tüylü dostlarımızla aynı kefeye konabilir mi? Gelin, bu meseleyi hem verilerle hem de duygularla tartalım. Erkeklerin Veri Odaklı Yaklaşımı: “Bilim Ne Diyorsa O” Bir erkek bu soruya yaklaşırken muhtemelen önce bilimsel sınıflandırmalara bakar. Latince adı Caracal caracal…
8 Yorum