İşeme Refleksi Hangi Sinir? Bir Antropolojik Perspektif Kültürlerin Çeşitliliği ve Bedenin Sırları: Bir Antropoloğun Bakış Açısı Beden, kültürler arası farklılıkları anlamanın belki de en ilginç yollarından biridir. Toplumlar, sadece düşünceler ve kelimelerle değil, aynı zamanda bedenlerini nasıl kullandıklarıyla da kimliklerini şekillendirirler. Her toplum, bedensel işlevlerin farkında olmanın ötesine geçerek bu işlevlere özel anlamlar yükler. İşeme refleksi, belki de bedenimizin en doğal ve en temel işlevlerinden biridir; fakat bunun nasıl ve neden gerçekleştiği, sadece biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve psikolojik bir olgudur. Bir antropolog olarak, işeme refleksinin arkasındaki sinirsel süreçlerin, kültürler arası farklılıklarla nasıl etkileşime girdiğini merak…
Yorum BırakYapı ve İlham Yazılar
İstetmenin Diğer Adı Nedir? Felsefi Bir Bakış İsteme ve İnsan: Bir Filozofun Perspektifinden İstemek, insanın en temel doğasından gelen bir arzu, bir itki ya da belki de bir yaşam güdüsüdür. Felsefi açıdan, istemek sadece bir eylem değil, aynı zamanda insanın varoluşunu ve dünyayla olan ilişkisini anlamamız için bir anahtar olabilir. Her insan, bir şey isteme kapasitesine sahiptir, ancak “istemenin” doğası ve “istemenin” diğer adı nedir? Bu basit ama derin soruya yaklaşıldığında, karşımıza etik, epistemolojik ve ontolojik birçok boyut çıkar. Peki, “isteme” nedir? Sadece bir duygu ya da düşünce mi, yoksa daha derin bir ontolojik gerçeklik mi? Bu yazıda, istemek kavramını…
Yorum BırakKarakulak Kedi mi? Farklı Bakış Açılarıyla Kedi Dünyasının En Tuhaf Sorusu Bazı sorular vardır ki cevabı ne kadar basit görünse de, içine daldıkça o kadar karmaşık hâle gelir. İşte “Karakulak kedi mi?” sorusu tam da böyle bir bilmece. 🐱 İlk duyduğumuzda “Tabii ki kedi!” deyip geçeriz ama biraz düşününce… Evcilleştirilmemiş, ormanda avlanan, görünüşü bildiğimiz kedilere hiç benzemeyen bu canlı gerçekten bizim “miyav” dediğimiz tüylü dostlarımızla aynı kefeye konabilir mi? Gelin, bu meseleyi hem verilerle hem de duygularla tartalım. Erkeklerin Veri Odaklı Yaklaşımı: “Bilim Ne Diyorsa O” Bir erkek bu soruya yaklaşırken muhtemelen önce bilimsel sınıflandırmalara bakar. Latince adı Caracal caracal…
Yorum BırakKarakoyunlular Şii mi? Köklerden Geleceğe Uzanan Bir Mezhep Tartışmasını Birlikte Düşünelim Konuya tutkuyla yaklaşan bir tarih meraklısı olarak sizi, yalnızca “doğru mu–yanlış mı?” diye biten bir tartışmaya değil; katman katman açılan, bugüne ve yarına dokunan bir yolculuğa davet etmek istiyorum. “Karakoyunlular Şii mi?” sorusu, tek cümlelik bir hükümden çok daha fazlasını gerektiriyor: sınırlar, hanedan rekabetleri, derviş hareketleri, meşruiyet stratejileri ve kültürel üretimlerle örülü bir arka plan… Hadi, birlikte düşünelim; belki bu tartışma, bugün sosyal medyada gördüğümüz hızlı etiketlemelerin ötesine geçmek için de bir fırsat olur. — Kökenlere Kısa Bakış: Kim Bu Karakoyunlular? 14. ve 15. yüzyıllarda Doğu Anadolu, Azerbaycan, Irak…
Yorum BırakHuzursuz Bacak Sendromuna Ne İyi Gelmez? Bir Felsefi Bakış Felsefe, insanın varlık, bilgi ve değer anlayışını sorgulayan bir disiplindir. Her bir insanın bedeninin kendi evreni olduğu bir dünyada, bireylerin karşılaştığı fiziksel rahatsızlıklar yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda felsefi bir boyut kazanabilir. Huzursuz bacak sendromu (HBS), fizyolojik bir rahatsızlık gibi görünse de, onu anlamaya çalışırken karşımıza çıkan etik, epistemolojik ve ontolojik sorular, hastalığın derinliklerine inmemize olanak tanır. Bize huzursuz bacak sendromunun neyin “iyi gelmediğini” soran bir soru yöneltilse, bu soru yalnızca fiziksel bir tedavi sürecini anlamaya yönelik değil, aynı zamanda bedenin varlık hali ile zihin arasındaki ilişkiyi de sorgulayan bir sorudur.…
Yorum BırakHuzur Hakkı Toplu Ödenir Mi? Tarihsel Bir İnceleme Tarih, yalnızca geçmişin izlerini sürmek değil, aynı zamanda bu izlerin günümüze nasıl şekil verdiğini anlamakla ilgilidir. Geçmişin derinliklerine inmek, geleceği daha sağlam temeller üzerine kurmamızı sağlar. Bu yüzden, belirli bir kavramın tarihsel süreçlerini anlamak, o kavramın nasıl evrildiğini ve toplum üzerindeki etkilerini kavrayabilmemize olanak tanır. Bugün, memurun huzur hakkı gibi önemli bir sosyal güvenceyi tartışırken, bu hakkın geçmişteki kökenlerini ve günümüzdeki uygulamalarını sorgulamak da oldukça önemlidir. Huzur hakkı, devletin kamu görevlilerine sunduğu bir sosyal güvencedir. Ancak bu güvencenin toplu olarak ödenip ödenmeyeceği, tarihsel süreçlerde değişim göstermiş ve toplumsal dönüşümlerle şekillenmiştir. Bu yazıda,…
Yorum BırakGöz Kayması Kendi Kendine Geçer Mi? Göz kayması, halk arasında “şaşılık” olarak bilinen ve gözlerin paralel olmaması durumudur. Peki, bu durum kendi kendine geçer mi? Gelin, bu soruyu farklı bakış açılarıyla ele alalım. Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Bakış Açısı Erkekler genellikle bilimsel verilere ve objektif bilgilere dayanarak değerlendirme yaparlar. Göz kaymasının kendi kendine geçip geçmeyeceği konusunda yapılan araştırmalar, çoğu durumda tedavi gerektirdiğini göstermektedir. Örneğin, Batıgöz Sağlık Grubu’nun sağlık rehberine göre, şaşılık genellikle kendi kendine geçmez ve tedavi edilmezse kalıcı görme sorunlarına yol açabilir ([Batıgöz Sağlık Grubu][1]). Ayrıca, Medical News Today’in makalesinde de belirtildiği gibi, göz egzersizleri ve görme terapisi…
Yorum Bırak[](https://www.rumelihisarimuzesi.com.tr/?utm_source=chatgpt.com) Hisar Kaç Para? Hisar Çelik Tencere Fiyatları: 2025 Güncel Değerler Hisar markası, mutfak gereçleri sektöründe uzun yıllardır kalite ve dayanıklılığıyla tanınan bir isimdir. 2025 yılı itibarıyla Hisar çelik tencere fiyatları, ürünün türüne, boyutuna ve özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, Hisar Teos Çelik Derin Tencere 20 cm modeli yaklaşık 1.126 TL, Hisar Orion 8 Parça Çelik Tencere Seti ise 6.994 TL civarındadır. Fiyatlar, ürünün özelliklerine ve satıcıya göre farklılık gösterebilir. [1] Fiyat Aralıkları – Tekli Tencereler: 719 TL ile 1.500 TL arasında değişen fiyatlarla sunulmaktadır. [2] – 8 Parça Setler: 2.400 TL…
Yorum BırakDüdüklü Tencerede Kuru Börülce Kaç Dakikada Pişer? Dakikaların Diktatörlüğüne İtiraz! Net konuşalım: “Düdüklü tencerede kuru börülce kaç dakikada pişer?” sorusu, mutfakta sahte kesinlikler üreten bir kısayol. Pişirme bir sayı yarışı değil; baklagilin yaşı, suyun sertliği, düdüklünün basıncı, hatta ocağın alev karakteri bile oyunun kurallarını değiştiriyor. Bu yüzden tek bir dakika söyleyip geçmek kolay; ama çoğu zaman doğru değil. Bugün süreleri vereceğim — hem de cesurca — ama aynı zamanda bu dakikaların zayıf noktalarını, tartışmalı taraflarını ve “neden bazen tutmaz?” sorusunu didik didik edeceğim. Kısa cevap: Islatılmış kuru börülce düdüklü tencerede genelde 8–10 dakika, ıslatmadan 18–22 dakika yüksek basınçta pişer. Çok…
Yorum BırakBakır Parlatmak: Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Bakır parlatmak, yalnızca bir metalin parlaklığını geri getirmekten ibaret değildir. Bu süreç, temizlik ve bakımın ötesine geçer; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamiklerle de örtüşebilir. Bu yazıda, bakır parlatma işlemi üzerinden toplumsal cinsiyet rollerini ve empati ile çözüm odaklı yaklaşım tarzlarını ele alarak, günlük hayatımıza dair derin bir düşünce yolculuğuna çıkacağız. Kadınların Empati ve Toplumsal Etkileri Kadınlar, geleneksel olarak daha fazla bakım ve temizlikle ilişkilendirilmiştir. Bakırın parlaklığı, tıpkı bir evin içindeki düzenin ve bakımın bir simgesi gibi kadınların bakım verme rolüyle özdeşleşmiş olabilir. Toplumda kadına yüklenen bakım…
Yorum Bırak